MESLEĞİ: Hukuk Adamı.
DOĞUMU: Elbistan’da 1855’de doğar.
SOYU: Ömer Efendi’nin oğludur.
ÖĞRENİMİ: Elbistan Medresesinde ulûm-i Mukaddematı Tederrüs (başlangıç bilgisini öğrenip) edip, İstanbul’a gitmiş ve Fatih Camii dersiamlarından Urfalı Mehmet Efendi’den icâzet almıştır. Tahsil sırasında Mektebi Nüvvab’a dahil olmuş ve beşinci sınıftan şahâdetname almıştır.
GÖREVİ
VE
YAPTIKLARI
İmtihanla tarîk-i kazâya (kadılık görevi) dahil olarak;
a. Kınık kazasında 12 ay,
b. Edirne’nin Pat kazasında 18 ay,
c. Kızılhisar kazasında 18 ay,
d. Gerede kazasında 12 ay kadılık yapar.
1893 Yılında tayin olduğu Karaman kazası niyâbetinde iken, Hacı Osman Ağa adında birine hakaret etmesinden dolayı buradan ayrılmıştır.
Sırasıyla;
e. Kandıra,
f. Göynük,
g. Nallıhan,
h. Mudurnu,
ı. Lapseki kadılıklarına tayin edilir.
ÖDÜL: Karaman naipliğinde (kadılığını yaparken) iken muhâcirler için yapılan evlerin yapımındaki başarılı hizmetlerinden dolayı dördüncü rütbeden Osmanlı Nişanı ile taltîf olunmuştur.
Üç yıl kadar mazuliyet maaşı aldıktan sonra Akşehir kazası niyabetine tayin edilmiştir. Bir çok defalar hakkında şikâyetler olmuşsa da neticede suçsuz görülmüştür.
ÖLÜMÜ: 1914 Yılında vefat etti.
------------------------------------------------------
KELİMELER
Abdurrahman: Rahman olan Allah'ın kulu demektir. Rahman rahm ve rahmetten türemiş, sürekli ve pek fazla acıma anlamına gelir.
NAFİZ: 1. Delen, delip geçen, içeriye giren, işleyen. 2. Tesir eden, sözü geçen. hıfzeden, ezberleyen.
Ulûm: Bilgiler.
Mukaddemat: Öncüller, başlangıç bilgileri.
Tederrüs etmek: Öğrenmek.
Dersişam: 1 . Osmanlılar döneminde müderrislerin camilerde verdikleri ders. 2 . Bu dersi veren müderrislerin (prof.) unvanı.
İcazet: Bir iş için o konuda yeterli düzeyde bilgi ve tecrübeye sahip olduğunu belirten izin belgesi.
Mekteb-i Nüvvab: Müftü vekilleri yetiştiren bir okul.
Şehadetname: 1. Diploma, sertifika. 2. Bir işin yapıldığını gösteren, yetkilisi tarafından verilmiş olan onaylanmış belge. Aşı şehadetnamesi. İyi hâl şehadetnamesi.
Naib: Vekil, birinin yerine geçen, kadı, kadı vekili, dini hükümlere göre hüküm veren hakim, nöbet bekleyen, nöbetle gelen, işleri yürüten anlamlarına gelmektedir.
Osmanlı Nişanı: Osmanlıda herhangi bir konuda yararlılık gösterenlere verilen madalya.
Taltif Edilmek: Gönlünü okşamak amacı güderek; nişan, madalya vb. vermek; ödüllendirmek.
Niyabet : 1. Vekillik, vekâlet 2. Kadı vekâleti, kadılık, nâiblik. 3. Nahiye kadılığı. 4.Hükümdarın çocuk veya dışarıda olması hâlinde hükümdar vekilliği.
------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder