DOĞUMU: Maraş’ın Göksün İlçesine bağlı Çardak Beldesinde 1961 yılında doğdu.
ÖĞRENİMİ
İlk ve orta öğrenimini doğduğu beldede, Endüstri Meslek Lisesini, Maraş’ta bitirdi.
GÖREVİ: Askerlik sonrası EÜAŞ - AEL İşletmesinde Mekanik Usta olarak göreve başladı (Aralık – 2013 itibariyle) ve halen çalışmaktadır.
KÜLTÜR BAKANLIĞI HALK OZANI
Mahir Başpınar, Kültür Bakanlığı Halk Ozanıdır.
İKAMETİ: Elbistan’da ikamet etmektedir.
MEDENİ DURUMU: Evli, bir kız, iki erkek evlat babasıdır.
---------
ŞİİRLERİNDEN
1.
SONSUZLUĞA
YOLCULUK
Temaşa et seyreyle göz önünde aşikar
Bulut sardı asuman kışladı kışlayacak
Ava giden avcılar tek tek olurken şikar
Kara toprak sarılıp döşledi döşleyecek
Sonsuzluğa yolculuk başladı başlayacak
Nefsine yenik düşüp, silme namusu arı
Söndürme Hak yolunda, gönlünde yanan harı
Büyük bir heves ile ben beklerken baharı
Yaz ayı geçivermiş, kışladı kışlayacak,
Sonsuzluğa yolculuk başladı başlayacak
Hiç akılda yok iken, ecel yolum çevirdi
Pehlivan edasıyla havalarda savurdu
Takarak çelmesini, ağaç gibi devirdi
Çarptı yere çullandı, tuşladı tuşlayacak,
Sonsuzluğa yolculuk başladı başlayacak.
Bilirim yaşananlar hayatın bir oyunu
Ölümle noktalanır bütün canlının sonu
Birer birer geçiyor ömrümün kalan günü
Zaman dönüp tersine, işledi işleyecek,
Sonsuzluğa yolculuk başladı başlayacak.
Mahir dimdik yürürken, başı öne eğmeden
Zifiri bir gecede, belki ülger doğmadan
Rahmet yüklü buluttan bir tek katre yağmadan
Ruh çekilip bedenden boşladı boşlayacak,
Sonsuzluğa yolculuk başladı başlayacak.
Mahir Başpınar
-----
2.
N A Z L I M
Yine efkâr bastı ruhum daraldı,
Duvarlar üstüme yürüyor nazlım.
Ümidim tükendi, dert bana kaldı,
Bu yaşantı beni yoruyor nazlım
Yaşadığım hayat sanki bilmece
Düğümlenir dilden dökülmez hece
Kâbus gibi çöktü bitmiyor gece
Zaman işlemiyor duruyor nazlım
Duygular firarda, aklım bulanık
Kafa karmakarış yüreğim yanık
Çektiğim çileye yıldızlar tanık
Akşamdan sabaha karıyor nazlım
Dal budak salarak köklendim sandım
Arınıp dertlerden paklandım sandım
Kendi iç dünyamdan saklandım sandım
Ne yapsam nafile görüyor nazlım
Yazılanlar mutlak gelir başıma
Ecel vuku bulsa bakmaz yaşıma
Hüzün katar katar düşmüş peşime
Köşe bucak beni arıyor nazlım
Mahir’im halimi bilen olmadı
Açtım yüreğimi gelen olmadı
Kayboldum meçhulde bulan olmadı
Sarardı yaprağım, kuruyor nazlım
Mahir Başpınar / 07.09.2013
Kültür Bak. Halk şairi.
3.
BİZİM TÜRKÜMÜZ
Malazgirt Viyana Gelibolu’da
Kulaklarda küpe sözlerimiz var
Dört mevsim yaşanır Anadolu'da
Her bölgede başka yazlarımız var
Yürekte imanlı asil soylumuz
Ram olmuş erine ipek huylumuz
Ar namus timsali suna boylumuz
İffet abidesi kızlarımız var
Kınalar yakılır yeni geline
Bir sevda türküsü dolar diline
Sevgiyi nakşeder gönül tülüne
Yürekler de çalan sazlarımız var
İstenmedik yerde asla kalmayız
Arkadan düşmanlık yüze gülmeyiz
Ketumuz sır çıkmaz ihbar bilmeyiz
Kendimizden saklı gizlerimiz var.
Vatan denilince orda durulur
Ona göz dikenden hesap sorulur
Türkiye sevdası mührü vurulur
Dur durak bilmeyen hızlarımız var
Bir bayrak bir toprak aynı yaşarız
Bazen çok coşarız bazen taşarız
Dik olsa da dağlar kolay aşarız
Her yokuştan sonra düzlerimiz var
Sevgiler ekerek sevdalar biçen
Geçtiği yerlere adalet saçan
Çağlar kapatarak yeniçağ açan
Tarihte silinmez izlerimiz var
Mahir böyle söyler kalem yazarken
Kan ile ülkeye sınır çizerken
Nice şehit yatan, ilde gezerken
Ruhlara okunan cüzlerimiz var.
Mahir Başpınar
4.
BİR DAMLA
Damladaki Rahmeti bakıp da görmek lazım
İlmek ilmek nakşedip ruhlara örmek lazım
Bu uğurda yürürken, kalıp dimdik ayakta
Yılmadan yıkılmadan, menzile varmak lazım
Gece dünya durursa sabah güneş doğar mı
Suya talep olmayan çöle yağmur yağar mı
Suya hamile bulut doğum sancısı çeker
Işık saçar gözleri çığlığı yürek yakar
Her şey yerli yerinde, ne bir fazla ne eksik
Rahmet yüklü damlayı bırakır teker teker
Toprağın gözü yolda o yağmuru bekliyor
Kurumuş damarları sanki kalbi tekliyor
Can bulurken cansızlar, tekrardan canlı için
Kökten yaprağa kadar şükreder için için
Göz görürken gönüller, temizlenip arınsın
İlham olsun ruhlara, olsun da tutmasın kin
Özlemle kavuşulan bu vuslat cana candı
Toprak ile damlanın buluştuğu o andı.
Hayranlık duyulmaz mı damlada ki o gize
Bazen akar sel olur bezen dönüşür buza
Hangi yöne dönersen, ister yer ister göğe
Her şey ibret değil mi ne gerek fazla söze.
Yel vursun da ahenkle oynamaya bak dalda
Kim istemez ölmeyi severek kutsal yolda
Mahir yere sağlam bas toprakta izin kalsın
Dilden dile dolaşan geride sözün kalsın
Bak geldik gidiyoruz, özün inkâr eyleme
Uzanınca toprağa yatmaya yüzün kalsın
Aç ellerin semaya, Rahman Rahim olana
Bize hayat bahşedip bu dünyaya salana
Mahir Başpınar
5.
BİTMEZ BU SEVDAM
Şu gönlüme hançer ile kazılmış
Yazılıp çizilse, yetmez bu sevdam
Kaderime çekmem için yazılmış
Üzülüp süzülsem, gitmez bu sevdam
Aşkımın baharı hazana döndü
Un ufak olup da tozana döndü
Sevda ateşinde kazana döndü
Kavrulup savrulsam yitmez bu sevdam
Çekersem ezadır çekmezsem ceza
Akılsız başıma yıkıldı feza
Uslanmaz gönlüme söyledim keza
Yalvarıp yakarsam, tutmaz bu sevdam
Ne kadar kırılsam, dargın olsam da
Çektiğim çileden yorgun olsam da
Engin umman gibi durgun olsam da
Ağlayıp çağlasam batmaz bu sevdam.
Kısıldı nefesim çıkmaz avazım
Bak borana döndü baharım yazım
Unutma Mahir’i senden niyazım
Övünüp dövünsem bitmez bu sevdam,
Mahir Başpınar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder