Araştırmacı
- Yazar.
DOĞUMU:
1956 Yılında Maraş’ta doğdu.
EDEBİ
ÇALIŞMALARI : Edebi çalışmaları, 1974 yılında İstanbul’da BİZİM ANADOLU
gazetesinde başladı.
Asker
dönüşü başladığı Maraş’ta çıkan MİLLET gazetesinde temsilci olarak çalıştı.
1980 yılından sonra kitapları üzerinde çalışmaya ve mahalli gazetelerde yazmaya
ağırlık verdi.
1984’de
Yeni Hizmet, 1988’de Şehir, 1992’de Bülten isimli gazeteler çıkardı.
MEMURLUK
HAYATI : 1982 Yılında Afşın / Elbistan Linyit İşletmelerinde Savunma
Sekreterliğinde çalıştı.
MEDENİ
HALİ : Evli ve iki çocuk babasıdır.
ESERLERİ
1. Kurtuluş Destanının Manevi Mimarları
(1992),
2. Ruhların Parmakları (1996),
3. Varolmak Kavgası (1999),
4. Hatice (2005),
5. Sütçü İmam (2006),
6. Çöl Arslanı (2006),
7. Sıla (2006),
8. Mahşerin Atlısı (2008),
9. Son Cihangir Enver Paşa (2009),
10. Kurtlar Arenasında Yalnız Bir Adam:
Abdulhamit Han (2009)’dır.
------------
BİR
YAZISI
TÖRE
Mİ?
Sinema
abartı sanatı derler. Katılmamak mümkün değil. Sanırım bunu herkes kabullenmiştir.
Ama ben kabullenemedim. Sinema bana göre bir eğitim müessesesidir. İnsanları
bir konu üzerinde eğitir. Bilgilendirir. Bunu yaparken de izlemeyi
kolaylaştırmak için estetik verir. Sanat da buradadır zaten . Roman yazarının
mizanseni gibi.. Tahlilleri gibi.
Geçenlerde
kanal 7 de bir film izledim Adı Töre. Ağabeyi ölen bir genç ağabeyinin karısı
ile evlenmesi gerekiyor. Tabii gençte, kadında bunu istemiyorlar. Bunu temel
sebebi bu iki kişinin bir birbirine bakış açısıdır.
İslam
dini buna ne der. Kısacı ölen bir kadının nikahı kalkar. dolayısı ile bunu
diğer kardeş nikahlayabilir. Ama bu şey tersinden de mümkündür. Karısı ölen bir
adam baldızını nikahlaya bilir
Ancak
İslam dini bunu zorla yapmaz. Yani bu bir töre katılığı ile dayatılmaz.
Gelelim
filmdeki kahramanların katışığına.
Nedense
dinen uygun görülen bir gereklilik töre olmuş. Ama Türk töresinde zaten böyle
bir şey yok. Bu Töre Tük milletine ait değildir. Yukarda dediğim gibi İslam
hukukunda olmasına rağmen bu bir hüküm değildir. İslam sadece bu durumda değil,
herhangi bir durumda bile zorla nikah ve evlilik emri vermez.
Evlilik
iki karşı cinsin birbirlerini görüp beğenmeleri ve evlenmeye karşılıklı rıza
göstermeleridir. Evliliğin ilk adımı bu iki kişinin arasında gerçekleşir.
Aslında Nikahın özü de budur. Gerisi teferruat
Ama
bakıyorsunuz Anadolu da ve tam olarak nerde olduğu bile belli olmayan bir Töre,
hem İslam ahlak ve anlayışını ayak altına alırken hem de Türk töresinde olmayan
bir geleneği de Töre adı altında veriyorlar
Tıpkı
Bir Süryani geleneği olan “ Berdel” in sanki Anadolu nun tamamında gelenekmiş
gibi verilmesi gibi
Küçük
bir azınlığın geleneği veriliyorsa o zaman o azınlığın kimliğinin de deşifre
edilmesi gerekir. Müslüman Türk milletine mal edercesine adı ismi cismi Türk
olarak gösterilen kişilerin tavrı azınlıkların gelenek ve göreneklerini bizlere
mal etmenin anlamı yok
Sinema
yapanlar bu noktada sorumludurlar
NOT
1.
Bu yazı, yazarın internet’teki blogundan alınmıştır.
2.
Cevdet Alpren'in kardeşidir.
------------------------------------
İLETİŞİM
ADRESİ: Mehmetalp-eren@hotmail.com ‘dur.
-----------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder