Nasıl methedeyim sultanım seni
Sırrı hakikate giden senindir
Sevgine bahşettiği iki cihanı
Aşkınla vekayı bulan senindir
---------------------------------------------------------------
''Ben neye inanmışsam onun en güzelini yapmaya çalıştım.
Örneğin Hz. Muhammed’e övgü yazdım.-MAKSUDİ''
KİMDİR: Halk Ozanı
ASIL ADI: Osman Dağlı'dır.
ÖĞRENİMİ: İlkokulu köyünde okudu. Aynı zamanda medrese eğitimi de alarak dini öğretiler ve Kuran öğrendi. Şiir yazmaya da bu dönemlerde tasavvuf ağırlıklı konuları işleyerek başladı.
ETKİLEDİ VE ETKİLENDİ: Köylerine gelip gidin çeşitli aşıkların yanında; Aşık İhsani, Kul Hasan ve Davut Sulari’nin etkisi oldu. Sonraki yıllarda Mahzuni, Kul Hasan, İhsani, Nesimi Çimen gibi birçok aşıkla Türkiye’nin hemen her bölgesini dolaştı.
TARİKATLARA GİRDİ/ÇIKTI: Önce Nakşibendi tarikatıyla başladı. Bir çok tarikatı dolaştıktan sonra Süleymacılıktan ayrılır. Ayrıca, 1953 -1956 yıllarında Cami ve Minare yaptırma dereği başkanlığı yapar . Din ve tasvvuf ağırlıklı şiir yazmaya başlar.
1962 yılında açılan Ankara Halk Ozanları Derneğinin kurucuları arasında bulunan Osman Dağlı, 1971’de Almanya’ya yerleşerek yaşamını orada sürdürmeye başladı.
Çeşitli şenlik ve konferanslara katılan ve yaklaşık 2000 şiiri bulunan Osman Dağlı’nın eserleri birçok gazete, dergi ve araştırmada aktarıldı.
YASAKLI ŞİİR: “Kırmızı Koltuk” adlı şiiri nedeniyle, askerliği sırasında dört buçuk ay Mamak Askeri Cezaevine konulan Osman Dağlı’nın çok sayıda bestelenmiş ve başkalarınca okunmuş şiirleri bulunuyor*
MERAKI: Alevi kültürü içinde yaşıyor. Felsefe merakı olan ozan, İslam, Yahudi ve Hristiyanlık dinleri araştırıyor.
OZANLAR DERNEĞİ: 1962 yılında açılan Ankara Halk Ozanları Derneğinin kurucuları arasında bulunan Osman Dağlı, 1971'de Almanya'ya yerleşerek yaşamını orada sürdürmeye başladı.
MEDENİ HALİ: Evli. 9 Çocuk ve 20’ye yakın torun sahibi.
ÖLÜMÜ: 4 Ekim 2007 Perşembe günü vefat etti.
-----------------------------------------------------------------
şiiri
1.
''Ben neye inanmışsam onun en güzelini yapmaya çalıştım.
Örneğin Hz. Muhammed’e övgü yazdım.-MAKSUDİ''
Nasıl methedeyim sultanım seni
Sırrı hakikate giden senindir
Sevgine bahşettiği iki cihanı
Aşkınla vekayı bulan senindir
İlahi ismini isminle kaptı
Mecnununa leylasını arattı
Yüzün suyu hürmetine yarattı
Hasıl on sekiz bin alem senindir
Aşkın mekan tutmuş binlerce canda
İsmin zikrolunur hatmi Kuran’da
Mağripten maşrığa bütün cihanda
Çekilen dert ile elem senindir
Dağlı’m dostu seven bulur nihayet
Sırrı ilahiden ola inayet
Altı bin altı yüz altmış altı ayet
Dillerde zikr olan kelam senindir
------
2.
GAM YEME GÖNÜL
Kamil olan kalmaz naçar
Gam yeme gönül gam yeme
Kara gündür gelir geçer
Gam yeme gönül gam yeme
Elif misin hece misin
Gündüz müsün gece misin
Hüseyin’den yüce misin
Gam yeme gönül gam yeme
Derdinden döndüm deliye
Derdimi dökem veliye
Neler ettiler Ali’ye
Gam yeme gönül gam yeme
Maksudî bade içerim
İçer serimden geçerim
Kırar demiri kaçarım
Gam yeme gönül gam yeme
--------
3.
Fadime
Geldim bir kelam sormaya
İnsaf eyle dön Fadime
Seni kötüde görmeye
Dayanır mı can Fadime
Öleydin buna varmadan
Yörebe gönül vermeden
Hergün koynuna girmeden
Düş ataşe yan Fadime
Çalı olur biten gülü
Giyilmez yeşili alı
Tükenmez cefanın sonu
Aşk atına bin Fadime
Kötüye gönül katmadan
Koynuna girip yatmadan
Hergün muhabbet etmeden
Sıkılmaz mı can Fadime
Seni bir kötü sarıyor
Herkes lafını veriyor
Dağlı'm bir şahan arıyor
Gel koluma kon Fadime
---------
4.
seher yeli
Sabahta seherde boşa yorulma
Koca Binboğa'ya dön seher yeli
Varıp orda güzellere darılma
Belin yurtlarına kon seher yeli
Belin pınarları akıyor taştan
Gönül vaz gelir mi gerdandan döşten
Bir seferin olsun şol kara taştan
Karcağız eline in seher yeli
Cinoluk yurdunun içmeli suyun
Gölel evci yurdu akıyor çayın
Gene beni yaktı kemer boz koyun
Sen de benim gibi yan seher yeli
Gönül arzusunu dağla tartıyor
Subatan yaylasın sümbül örtüyor
Söylesem Kaman'ı derdim artıyor
Aşıyor başından gün seher yeli
Osman Dağlı'm yeter düzenle teli
Her dağı aşıyor yaylanın yolu
Ebelikli düzü büsbütün halı
Her tarafın gezdim ben seher yeli
-------
5.
kaybettim edeli
Gözüm yaşı sele döndü
Sizi kaybettim edeli
Gözlerimin feri söndü
Gizi kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli
O gün bugün gülemedim
Dünyadan zevk alamadım
Dost aradım bulamadım
İzi kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli
Gözlerinde nem var idi
Farıdı gönlüm farıdı
Göz pınarlarım kurudu
Özü kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli
Aylar geçti yıl içinde
Kaldım türlü hal içinde
Yandı cismim kül içinde
Közü kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli
Vuslat sarpta yollar yokuş
Kahrı da hoş lütfü de hoş
Sakiler yok kadehler boş
Sazı kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli
Osman Dağlı'm talan oldum
Dolular boşa doldum
Dost aradım düşman buldum
Gözü kaybettim edeli
Sen bu ellerden gideli
-----
6.
Seni Bekledim
Vuslatın aşkıyla dağlar başında
Kar değil Yarabbi seni bekledim
Bülbül figan eyler sabır taşında
Zar değil Yarabbi seni bekledim
Okudum Kur'anı geçtim havradan
Aşkın perdesini kaldır aradan
Yerleri gökleri yoktan yaradan
Nur değil Yarabbi seni bekledim
İbrahim'e kudret veren asayla
Çarmıha gerildim darda İsa'yla
Miraç'ta Muhammet Tur'da Musa'yla
Sur değil Yarabbi seni bekledim
Yakub'un derdine derman elinden
Elif'de çağlayan sevği selinden
İlmin kapısını sordum Ali'nden
Sır değil Yarabbi seni bekledim
Erenlerin ocağında Maksudi
İki cihan kucağında Maksudi
Cehennemin bucağında Maksudi
Kor değil Yarabbi seni bekledim
----------------------------------------------------------------
kaynaklar
http://www.yasayanhalkozanlari.com/62.html
http://www.turkuler.com/ozan/osmandagli.asp
http://maksudiosmandagli.com/hayati/
-----------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder