DOĞUMU: 1946 Yılında Maraş İli, Çağlayancerit İlçesinde doğdu.
YOKSULLUK: Yoksullukların beraberinde getirdiği huzursuzluklarla geçen çocukluğunu az da olsa hatırlıyor.
ÖĞRENİMİ: Okul biçimine sokulan köyündeki ahşap bir evde ilkokula başladı. 3 Ay, bu ahşap evde ders gördü. 3 Ay sonra, köy halkı tarafından yapılan 2 derslikli okula taşındılar. 1960 Yılında ilkokul diploması aldı. Ayrıca İlkokul ile birlikte köyün imamından dini dersler aldı.
ŞİİRE BAŞLADI: İlkokul, 4. Sınıfta iken şiir yazmaya başladı. Bu şiirlerde, Çağlayancerit halkının yaşantılarını, günlük olayları ve dertlerini işledi.
EDEBİ HAYATI: Öğrencilik yıllarında gazete ve kitap okumayı çok severdi. Fakat okuyacak ne gazete ne kitap bulabilirdi.
Dayısından emanet aldığı, Karacaoğlan, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin ve Şah İsmail kitaplarını sonraki yıllarda şair Abdurrahim Karakoç’un Hasan’a Mektuplar kitabı ozana ilham kaynağı oldu. 1960-1966 Yılına arasındaki şiirlerini topladığı defterini bir yolculuk sırasında kaybetti.
SAZ YAPTI: Oyuncaklarını ağaçtan, kartondan, tenekeden kendisi yaptı. Fakat babası yaptığı oyuncaklarla oynamasına izin vermeyip, oyuncaklarını kırdı. Bunun ardından ilk sazını yağ tenekesine bir sap takarak kendi yaptı. Babasında habersiz uğraştı. Saz çalmasını öğrenmeyi gözüne kestirdi.
İlerleyen yıllarda iş yapmaya gücü yetiyordu. Babasıyla birlikte; bağda, bahçede, tarlada çalışmaya başladı. Babasından aldığı harçlıkları biriktirip köyündeki saz ustasından saz satın alarak kısa zamanda saz çalmayı öğrendi. Fakat babası saz çalmasına izin vermedi ve sazını da kırdı.
KÖYDEN KAÇIYOR: Ozanımız kendini yalnız hissediyor, sıkılıyordu. Hele de sazının kırılması onu yakıyordu. Babasına küserek köyünden kaçtı.
O tarihlerde köyün yolu ve arabası yoktu. Yakalanırım korkusuyla kısığın içinden akan derenin kenarlarından bazı yerlerde suyu geçerek 13 saat aç susuz, ıssız yerlerden yürüyerek, köye 30 kilometre mesafede olan asfalta ve sonrasında Maraş’a ulaştı.
MEDENİ HALİ: Evli, 5 çocuk (3 kız, 2 erkek) ve 12 torun sahibi.
-----------------------------------------------------------------
şiiri
Boynumuzu Kaşıyoruz
Yapılanlar eşitlik mi
Bizler boşa şaşıyoruz
Beyden azar işittik mi
Boynumuzu kaşıyoruz
Soracaktım memur beye
Niye azarlanmak niye
İnsanlık var diye diye
Boş hayalle yaşıyoruz
Saygı göster efendi ol
Yanlıştır gittiğin bu yol
Önce bir güler yüzlü ol
Sizden bunu bekliyoruz
İşimiz var geldik size
Güler yüz gösterin bize
Dikkat et dediğin söze
Avucumuzu kaşıyoruz
Olur dedim böyle şeyler
Kavga etsem suçlu derler
Sinir küpü olduk beyler
Tansiyonla yaşıyoruz
Bu mu kanun bu mu nizam
Sen de bende aynı insan
Size ne dedi başbakan
Hangi çağda yaşıyoruz
Rahat oturursun orda
Gideyim derdimi sor da
Bırakmayın bizi zorda
Heyheylerle yaşıyoruz
Önce nezaketi öğren
Kaba davranıyorsun sen
Sıradan vatandaşım ben
Uzayda mı yaşıyoruz
Öyle asık yüzle bakma
Vicdanı elden bırakma
Bey bize zorluk çıkartma
Sizden hizmet bekliyoruz
Âşık Ali’m ben de bıktım
Sabredip dişimi sıktım
Kapısını çarpıp çıktım
Öfkemizden taşıyoruz
HANDA KALDI: Köyden kaçan ozanımız Maraş'a geldiği zaman bir handa kalır. Kalır ama parası yoktur. Yoktur, çünkü işsizdir. İnşaatlarda çalışır, hamallık, ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, fotoğrafçılık ve gazete satıcılığı yapar. Sonraları yazdığı şiirlerini matbaalarda çoğaltarak çarşıda, mahallede, satmaya başlar. Biriktirdiği parasıyla kendine yeniden bir saz alır.
ANA: Anası köye dönmesi için haber salıyordu. Ana bu. Anasını kıramazdı. Geçmişte babasına olan dargınlıklarını, kırgınlıklarını bir kenara bırakarak köyüne döndü.
ASKERDE: Subay gazinosunda sahne aldı. Askerde iken şiir yazmaya devam etti. Yazdıklarını, askerliğini yaptığı il ve ilçenin gazetelerinde yayınlandı.
-------------------------------
Arıyom da Bulamıyom
Dostlar kaybettim neşeyi
Arıyom da bulamıyom
Yitiridim Çakal Köse’yi
Arıyom da bulamıyom
Yine aldı beni tasa
Cufla ölmüş gittik yasa
Dükkânda yok Cafar Musa
Arıyom da bulamıyom
Dünya başımıza darmış
Dedikodu köyü sarmış
Hasan dilekçe yazarmış
Rastlayıp ta soramıyom
Üçü beşi bir oldular
Kötü sözle ovuldular
Camiden kovuldular
Arıyom da bulamıyom
Sırtımızda yırtık ceket
Kalmadı hayır bereket
Sessiz sakin bir memleket
Arıyom da bulamıyom
Su kattılar aşımıza
Neler çıktı karşımıza
Taş yağacak başımıza
Ben Cerit'te duramıyom
Kör cahili adam sayıp
Gerçeği demezsem ayıp
Engizek müftüsü kayıp
Arıyom da bulamıyom
Nedir bu Milletin hali
Sizi tutmaz mı vebali
HacıDüddük Salman Ali
Arıyom da bulamıyom
Demesem gönül koymuyor
Söyleneni kim duymuyor
Entari yok görünmüyor
Arıyom da bulamıyom
Hacı İbrahim kara bulut
Tombak dedi sende umut
Kayıp olmuş Hacı nohut
Arıyom da bulamıyom
Kimi yolcu kimi hancı
Bu olay gerçekten acı
Baş çekti Kör Hasan Hacı
Yakınına varamıyom
Âşık Ali’m doğru sözüm
Olanları gördü gözüm
Yok muydu bu işe çözüm
Bir bilene soramıyom
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder