DOĞUMU: 1963 Yılında Maraş’ın Afşin İlçesinin Bakraç (Arıstıl) Kasabasında dünyaya geldi.
ÖĞRENİMİ: İlkokulu Bakraç Kasabasında okudu.
GÖREVİ: Bir kamu kuruluşunda (AEL) işçi olarak çalıştı.
Ozanlığa, ilkokul dördüncü sınıfta çevresindeki ozanlardan etkilenerek başladı.
MEDENİ DUMU: Evli ve dört çocuk babası.
İKAMETİ: Afşin ilçesinde ikamet etmekte.
------
ŞİİRİ
------
1. Geceler
Yorganla baş başa kaldığım zaman
Uykularım çalar hırsız geceler
Derin hülyalara daldığım zaman
Güler bu halime arsız geceler
Sineme hasreti ekilir gider
Saçları omzundan dökülür gider
Hayali karşımda dikilir gider
Olmuyor sabahlar yarsız geceler
Bütün cümle âlem uykuya doyar
Gezerim yatakta ben diyar diyar
Ne bir mehtap doğar ne yıldız kayar
Ruhumu kararttı nursuz geceler
Bir sevda ki döner durur başımda
Sanki ecinniler gezer peşimde
Mürşidimi göremiyom düşümde
Ağlar dövünürüm pirsiz geceler
Giryani’yim derin derin sızlarım
Tükenmiyor keder dolu sözlerim
Genç yaşımda görmez oldu gözlerim
Seçemem hedefi fersiz geceler
Maraş – 2006
Giryani / Erol Boyunduruk
------
2. Öyle git
Gel neşter kirpiklim cerrah bakışlım
Açtığın yarayı sarda öyle git
Gerdanı çaşaklı göksü nakışlım
Son kez helallaşak durda öyle git
Yıldızlar göz kırpıp güneş batarken
Cinler halay çekip göbek atarken
Geceler garibe çalım satarken
Vuslatın zevkine erde öyle git
Muhabbet fışkırır tatlı dilinden
Zehir sunsan yar içerim elinden
Yadigâr isterim zülfün telinden
Saklarım sevdiğim verde öyle git
Özür dilemeye utanır dilim
Acı çekmekteyim perişan halim
Mihrican uğrayıp solmadan gülüm
Yaklaşmadan hazan derde öyle git
Ne dedim darıldın sürmeli sunam
Aşkın ateşiyle kavruldu sinem
Özlemiş bekliyor ak saçlı anam
Ne olur yanına varda öyle git
Bir tanem sevdana susadım acım
İnan karagözlüm sana muhtacım
Topuğa dolaşır sanki bir sicim
Dağılmış saçlarını örde öyle git
Yufka yürekliyim yanık özüm var
Babasız büyüdüm yaşlı gözüm var
Nazlım hayli söyleyecek sözüm var
Erol Giryani’yi görde öyle git
Erol Boyunduruk - Giryani
------
3. Müjgan
Sana açık benim gönül sarayım
İşte anahtarı kapısı Müjgan
Nolur cemalini bir yol göreyim
Vurgun âşıkların hepisi Müjgan
Kardeşlerin kesse bile yolumu
Senin için göze aldım ölümü
Bağışlarım servetimi malımı
Al işte senedi tapusu Müjgan
Bakmaya kıyamam gerdana döşe
Görünce vuruldum ben inci dişe
Ağustos ayında tutuldum kışa
Dondurur aşkıyın tipisi Müjgan
Miski amber gibi kokar nefesi
Şakır bülbül gibi şen çıkar sesi
Giryaniyi’m sandım keklik kafesi
Ne güzel eviyin yapısı Müjgan
Erol Boyunduruk - Giryani
------
4. GÖZLERİN
Ne de hoş görünür mum ışığında
Beni büyüledi ela gözlerin
Senin bakışların hak aşıgında
Edecek dergâha köle gözlerin
Yokluğuna alışmak o kadar zor ki
Kimleri kalbinden vuruyor gör ki
Öyle derin içten bakışın var ki
Dilsizi getirir dile gözlerin
Mansur senin için çekilir dara
Aslı olup Kerem’i yandırır nara
Ferhat sevdan ile kayboldu ara
Mecnunu düşürür çöle gözlerin
Simanı görenin yüreyi erir
Ah çeker bir kere bağrına vurur
Nice gayrı Müslim din değiştirir
Küffarı getirir yola gözlerin
Böyle bir güzele köle olurum
Her nereye gitse arar bulurum
Erol Giryani’yim katil olurum
Korkarım başıma bela gözlerin
Erol Boyunduruk - Giryani
---------
5. SOMA MADEN
ŞEHİTLERİNE AĞIT
Bekledi insanlar ocak başında
Tükendi umutlar bitti Soma'da
Ağlaşır analar eli döşünde
Toplandı baykuşlar öttü Soma'da
Kimi cansız yatar kimi komada
Kadir Mevlam bu dert hayli zor imiş
Koca dünya madenciye dar imiş
Kaderde kuyuda ölmek var imiş
Azrail kaşını çattı Soma'da
Kimi dünden ölmüş kimi komada
Ecel şerbetini erken içtiler
Bu faniden toplu halde göçtüler
Sonsuz bir aleme yelken açtılar
Talih gemileri battı Soma'da
Kimi Hakka teslim kimi komada
Ağladık çırpındık kendimiz yorduk
Kanayan yarayı sabırla sardık
Üç yüz bir cananı toprağa verdik
Gencecik bedenler yattı Soma'da
Kimi zor kurtuldu kimi komada
Yakarım ağıdı size hüzünle
Ah çekerim yüreğimle özümle
Kendim Afşin'deyim gönlüm sizinle
Kavruldu GİRYANİ tüttü Soma'da
Kimi baygın yatar kimi komada.
Erol GİRYANİ
---------
KELİMELER
Çaşak: 1. Bayırlardan akarak yığın haline gelen çakıl. (Çorum, Maraş - Pırnaz/Fethiye –Muğla yöresinde kullanılır.)
2. Çağlayan. (Eskişehir) 3. Dağılmış, eskimiş. (Emirler/Balâ –Ankara)
Bir Yol Göreyim: Bir kere, bir an göreyim.
Vuslatın: Kavuşmanın.
Muhabbet: İki kişi arasında geçen söyleşi. Can ile cananın fısıltıları.
Yadigâr: Hediye, hatıra.
-----------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder