29 Nisan 2014 Salı

KARAC'OĞLAN


KİMDİR: Halk Ozanı.

DOĞUMU:  Son yıllarda yapılan araştırmalarda ve şiirlerinde yapılan incelemelerden onun 1606 da doğmuş,  1670 yılında ölmüş olduğu tahmin edilmektedir.

ADI:    Adı bazı kaynaklarda Simayil,  kendi şiirlerinden bazısında ise Halil ve Hasan olarak geçer.

NEREDE YAŞADI: Akşehirli Hoca Hamdi Efendi'nin anılarına göre Karacaoğlan yetim büyüdü. Çirkin bir kızla evlendirilmek istendi, babası gibi ömür boyu askere alınmak korkusu ve o sıralarda Çukurova'da derebeyi olan Kozanoğulları ile arasının açılması sonucu genç yaşta gurbete çıktı. İki kız kardeşini de yanında götürdüğü, Bursa'da  ve İstanbul'da  ikamet ettiği sanılmaktadır.  Ömrünün büyük bir bölümünü Çukurova, Maraş, Gaziantep yörelerinde geçirdi.
16. Yüzyılda yazılmış 3 ayrı eserde Karac’oğlan mahlaslı şiirler  vardır. Bunlardan ikisine İstanbul’da birine ise Mısır’da rastlanmıştır.
Bunun dışında 19. Yüzyılda da 3 Karac’oğlan’ın yaşadığı bilinmektedir. Bunlardan biri, Silifke'li öteki ikisi ise Yozgat'lı olarak belirlenmiştir. Kırım Tatarları arasında ve Türkmenistan’da bilinen Karac’oğlan öykü ve şiirleri vardır.

ÖLÜM YERİ:       Doğum yeri gibi, ölüm yeri de kesin olarak bilinmemektedir. Şiirlerinden, çok uzun yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca Hamdi Efendi'nin anılarına göre Maraş'taki Cezel Yaylası'nda doksan altı yaşında ölmüştür. En son bulgulara göre ise mezarının İçel'in Mut ilçesinin Çukur köyündeki Karacaoğlan Tepesi denilen yerde olduğu sanılmaktadır.

KARAC’OĞLAN ADI: Anadolu ve Rumelide değişik dönemlerde birden çok aşık bu adı kullanmıştır. Ancak 17. Yüzyılda yaşadığı sanılanın,  Çukurovalı, Varsağı Aşiretinden olanın, asıl Karac’oğlan olduğu  kabul edilir. Genellikle Karac’oğlan mahlası taşıyan tüm şiirler bu Karac’oğlan’a maledilir.

HALK EDEBİYATININ EN BÜYÜĞÜ:  Karac’oğlan, Halk edebiyatında  aşıklık geleneğinin ilk ve en büyük temsilcisi sayılır. Bazılarına göre 16. ve 17. Yüzyılda 2 ayrı Karac’oğlan  yaşamıştır. Daha sonra bu 2 aşığın şiirlerinin birleştirilmesiyle de Karac’oğlan geleneği ortaya çıkmıştır.

ŞİİRLERİNİN ÖZELLİKLERİ: Karac'oğlan’ın şiirlerinde temel konu maddi aşktır. Karac'oğlan’ın gönlünde hemen hemen  platonik aşka yer yoktur.

DÜNYA SEVGİSİ: Araştırmacı yazar Mustafa Necati Karaer, Karacoğlan isimli eserinde: ‘Yunus için öteki dünya ve Allah sevgisi ne ise, Karacoğlan için de  bu dünya ve insan sevgisi, odur.' demektedir.

AŞK/İNSAN/DOĞA: Karac’oğlan’a ilişkin en önemli özellik, 16.-17. Yüzyıllarda yaygınlaşan aruz ölçüsünü ve bağlı olarak Farsça, Arapça tamlamalardan uzak ve Türkçeyi tüm yalınlığıyla kullanmasıdır. İşlediği en belirgin konular ise aşk, insan ve doğadır.

DUYGULARI: Karacaoğlan'ın şiiri aşk ve doğa üzerinde kuruludur. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi ve ölüm en çok değindiği konulardır. İlk kez onun şiirinde sevgililerin adları söylenir: Elif, Anşa, Zeynep, Hürü, Döndü, Döne, Esma, Emine, Hatice..adlı kadınların sevgilileri olduğu sanılıyor.

ŞİİR YAPISI:  Duygularını, yaşadıklarını, düşüncelerini içten, gerçekçi ve özgün bir şiir yapısı içinde anlatır. Karacaoğlan, Türk aşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş biçimi getirmiştir. Yalın ve temiz bir Türkçe kullanır.
Kendisinden sonra gelen birçok ozanı derinden etkilemiştir.  Bu olumlu etkiler günümüz Türk şiirine kadar uzanır. Şiirlerini ilk kez Nüzhet Ergun derleyip yayınladı. Cahit Öztelli'nin Karac'oğlan - Bütün Şiirleri adlı derlemesi de önemlidir.


________________________________________

Şiiri

1.

Melül Melül

Ela gözlüm ben bu elden gidersem
Zülfü perişanım kal melül melül
Kerem et aklından çıkarma beni
Ağla gözyaşını sil melül melül

Elvan çiçekleri takma başına
Kudret kalemini çekme kaşına
Beni unutursan doyma yaşına
Gez benim aşkımla yol melül melül

Yiğit ey sevdiğim sen seni gözet
Karayı bağla da beyazı çöz at
Doldur ver badeyi bir dahi uzat
Ayrılık şerbetin sal melül melül

Karac’oğlan der ki ölüp ölünce
Sen de güzel sevdin kendi halince
Varıp gurbet ele vasıl olunca
Dostlardan haberi al melül melül

------
2.

Bizim Ellere

Şu yüce dağların karı eridi
Sel oldu gidelim bizim ellere
Yaylamızı lale sümbül bürüdü
Gel oldu gidelim bizim ellere

Nazlı olur güzellerin eyisi
Deli gönül güzellerin delisi
Gayrı bizim elin kara çalısı
Gül oldu gidelim bizim ellere

Karac’oğlan der ki gelir yazları
Güzel nerden aldın sen bu nazları
Anamın babamın acı sözleri
Bal oldu gidelim bizim ellere

----

3.

Elif

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif, Elif deyi
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif deyi

Elif’in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif deyi

Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif deyi

Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif deyi

Karac'oğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklemiş düğmelerin
Çözer Elif Elif deyi

-----


4.

Maraş'tan Olur
 Beylerin Ulusu

Maraş'tan olur beylerin ulusu 
Urfa'dan gelir kürdün valisi 
Halep'ten Antep'ten şuradır berisi 
Sılayı arz' eden gelsin gidelim 

Garipler yatağı tarsus adana 
Ağalar olsun dost elinden dadana 
Gitme demem sılasına gidene 
Sılayı arz' eden gelsin gidelim 

Alt' ay oldu ben çizmeyi giymeyi 
Dost elinden şeker şerbet ezmeyi 
Gönül ister kır at ile gezmeyi 
Sılayı arz' eden gelsin gidelim 

Karacaoğlan der ki geldik faniye 
Gönlüm sende tor sefil dünyaya 
Ana dedik mağara olan binaya 
Anayı arz'eden gelsin gidelim 

--------------------------------------------------------------                                                                                      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder