Ozan - İslam hukukçusu ve akademisyen.
DOĞUMU:
1968 Kahramanmaraş doğumlu.
LİSE: 1986 Develi İmam-Hatip Lisesi,
ÜNİVERSİTE:
1992 el-Ezher Üniversitesi, Hukuk Fakültesi İslam Hukuku Bölümü mezunu.
Y.
LİSANS: 1996 yılında "İslam'in Estetik Anlayışı" başlıklı teziyle
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden Türk Dili ve Edebiyatı alanında
"Yüksek Lisans" derecesi aldı.
DOKTORA:
1997'de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimle Enstitüsü İslam Hukuku alanında
doktoraya başladı.
ULUSLARARASI
DOĞU ÜNİ: 1994'ten itibaren KSÜ Türk Dili ve Edebiyatı ve Uluslararası Doğu
Üniversitesi (Dağıstan-Rusya Federasyonu) Arap Dili ve Edebiyatı bölümlerinde
öğretim elemanı olarak çalıştı.
YURTDIŞI:
Hâlen Rotterdam İslam Üniversitesinde (Hollanda) İslam Hukuku asistanı olarak
görev yapmaktadır.
ÖDÜLLERİ
a
) Türkiye Diyanet Vakfı'nca düzenlenen,
Na't-ı Şerif yarışması üçüncülük ödülü,
b
) 1991 Yılında düzenlenen Münacaat yarışması mansiyon ödülü sahibi.
MEDENİ
HALİ: Evli 3 çocuk babası.
ESERLERİ
1.
Sevgili Kasidesi - 1992,
2.
Malik bin Nebi: Yirminci Asrın Şahidi - 1998,
3.
Süleyman ile Belkıs - 2002,
4.Cennetim
Olur Musun?
5.
Adım Güzel Olsun / Çocuk İsimleri Ansiklopedisi
6.
Kahire Kitabı
7.
Hz. Muhammed`in Yaşam Öyküsü
----------------
4
ŞİİRİ
1.
sevgili
kasidesi
Ellerim
boşlukta, Senin Uhud günü dağılan saçlarını arıyor
Gözlerim
göz bebeklerini, Hira dağında
Gözümdeki
damla biliyor şu anda yanakalarında soğuyor
Ebubekir’in
olup mağrada, Alin olup yatağında
Seni
Hatice’nin kalbinde, Aişe’nin dilinde, Zeyneb’in gözlerinde buluyorum
Doğan
günde, ayın ondördünde
Baktığım
her yerde seni görüyorum
Sen
varsın, zamanın ve mekanın ötesinde
Aşkın
coğrafyalara hayat bahşediyor
Sevdanla
tutuştu Hicaz çölleri,
Rahmetinle
dirildi Anadolu, Mezopotomya
Gel
ey Mısır’ın Nil’i, Medine’nin gülü… sevgili
Kureyni
hatırlar mısın ya Resulallah
Sen
hak elçisin bunda kuşku yok
Sen
Abdülmuttalib'in yetimisin
Gel
ey Kureyşin emini, barışın zeytini, kavganın en önde gideni, şehadetin duvağa
açılmadık gelini
Sevgili
Vedduhayı
ne çok severdin, yarana merhem diye sürerdin
Geceyi
yük tutma vakti, gündüzü sefer bilir
Ahireti
dünyaya, Mekke’yi Miraca yeğlerdin
Gel
ey Amine’nin Mustafa'sı
İbrahim’in
duası
Meryem’in
İsası
Mesih'in
haber verdiği sevgili
Rüzgar
yadınla esti durdu
Allah
buyurdu:
“Göğsünü
açmadık mı, yükünü almadık mı
şanını
yüceltmedik mi
Gel
ey Amine’nin gururu
Ebu
Talib’in uğuru
Halime’nin
bereketi
Hatice’nin
gönül verdiği…. sevgili…
Annen
olmadı senin, baban, deden, amcan, yurdun yuvan olmadı
Ne
varisin oldu ne mirasın
Dost
tutmadın insanlardan, sevdiğin olmadı
Ey
yerin Mustafası
Göğün
Mahmudu
İncil’in
Ahmeti
Kur’an’ın
Muhammedi…. sevgili
Erkamın
evi tam yerindeydi
Bilal,
Ali, Ebuzer, Hamza , Ömer, gizlice gelip giderdi.
Ömer’in
eşliğinde Kabe’ye doğru yürüdüğümüz o gün ne güzeldi
Gelirken
ya Resulallah Ömer’i de al getir
Ali’yi,
Osman’ı, Ebubekir’i, Hasan’ı, Hüseyin’i, Aişeyi , Fatımayı, Zeynebi
Gel
ey Erkam'ın evindeki nur
Ehlibeytin
gönlündeki sûrur
Zayıfların
başındaki şefkat eli
Ey
kimsesizlerin sahibi
Çaresizlerin
ümidi
Sevgili
Tale’al
Bedru Aleyna
Yesrib’de
olay var
Yesribliler
ayakta
Kadın
çocuk genç ihtiyar herkes sokakta
“Muhammed
geliyor” diyen bir Yahudi
Yesribliler
Muhammed'i hasret kalınan bir gelin gibi
Uğruna
çöllere düşülen bir Leyla
Dillere
düşülen sevgili gibi
Yok
yok bu çoşkuyu, deliliği anlatamaz hiçbiri
Örneği
olmayan bir özveri, sevgi tufanı
İnsan
seli, aşıklar mahşeri, cennet atmosferi
Kucaklıyor
Yesrib Muhammed'ini
Ve
bir şarkı, bir destan yükseliyor ensarın dudaklarından göğün katlarına
Yesrib'e
gün doğuyor, Yesrib'in gözleri ışıldıyor
Toprak,
hava, su bile değişti mi ne
Yesrib
artık Yesrib değil, peygamberin şehri Medine
Ey
affetmenin zirvesi
Ademoğullarının
en merhametlisi
Düşmanına
bile hayat veren
Alemlere
rahmet olarak gönderilen elçi
Sevgili
Kabe'yi
tavaf edişin canlandı hayalimde
Göğsün
neredeyse devenin boynuna değiyordu
Kim
bilir bekli de ağlıyordun gizlice
Muzaffer
kumandan sen değildin sade bir kul
gibiydin
Buydu
büyük zaferin
Kabe’nin
kapısına geldiğinde vaktiyle
“Aman
ya Ali, bil ki benim için bir kişinin dirilmesi, binlerin ölmesinden iyi “
dediğin gibi
Can
düşmanlarını affetmenin verdiği sevinçle
Ensarın
evine iman yurdu başkente dönüyordun
işte
Sevgililerinle
fedayilerinle birlikte
Mekke’yi
çok sevsen bile zor zamanda kucak açan Medine’yi öksüz bırakmazdın
Ülkelerin
canlı olduğuna mı inanıyordun ne
Ey
insanların en iyisi
Sen
kentlerin bile kalbini kırmazdın
Sen
ey Mekke’de ezilen
Taif’den
sürülen
Medine’de
baş tacı edilen
İstanbul’da
özlenen
Uğruna
ölünen güzeller güzeli
Sevgili
Fatih
OKUMUŞ
---------
2.
İntifada
-Filistin?in
devrimci çocuklarına-
Ben
Filistin'liyim
ellerim
yıldız
toplar göğümden
taş
toplar toprağımdan
Ben
bir Filistin'liyim
gözlerim
ummanlar
devşirir bulutlardan
ırmaklar
devşirir yurdumun dağlarından
Filistinli
bir kadındı o
oğullarını
birer bomba gibi göğsünden
çekip
çekip savurdu alanlara
Ben
Filistin'li bir çocuğum
konuşursam
korunun kurşunları harfler olan silahımdan
susarsam
sakının sapan taşımdan
Ben
Filistin'li şair
sözlerim
iki
kanat takar kandan ve gözyaşından
kelimeler
dizer kurşundan
savunurum
Kudüs'ü
Kahire,
1990
--------
3.
KAHİRE
SABAHI
Uyanırız
gün doğar
üstümüzde
taze şebnemler
bambaşka
gecelere göçer yıldızlar
buluttan
perdelerde
güneş
saklambaç oynar
Gün
doğar kucağında sancılar
kamburunda
acılar
bir
ninedir zaman pek ihtiyar
sanki
hem güler hem ağlar
ancak
onun kadar hayat doludur
cıvıl
cıvıl çocuklar
Gün
doğarken ellerim semaya kalkar
dualar
dualar
misafirimdir
zikreden kuşlar
yorganımın
içinde kıştan arta kalan
bir
soğuk rüzgâr
Kahire,
19. 04. 1989
--------
4.
YÜREĞİM
DÜNYA
Yüreğim
Ortadoğu yüreğim Afrika
Magrip’te
kardeşlerim ayaklansa
ben
de yürürüm
yüreğim
Anadolu yüreğim Asya
Afgan'da
bir mücahid vurulsa
Ölen
ben olurum
Bilali
Müslümanlar birgün kurtulurlarsa
Gülerim
ben
Yüreğim
Amerika
Ben
Azerbaycan’dayım Karabağ’da
Ben
Kafkasya’dayım Ortaasya’dayım Trakya’da Bosna’da
Dünyanın
dört bir yanında
Benim
kanım akıyor canım yanıyor
Milyonlarca
yetimin babası benim
Yüzbinlerce
evsizin evi kalbim
Haso’yu
vurur zeyno’yu ağlatırlarsa
Kapımdan
evvel gönlümü açarım
Ben
evrensel insan Müslümanım
Mısır’da
bir Müslümanın ayağına
Bir
diken batsa
Ben
hasta olurum
Gözlerim
kan çanağına döner
Tunus’ta
kardeşlerimi asarlarsa
uykularım
kaçar doğuda yahut batıda
bir
Müslüman zulme uğrarsa
yüreğim
dünya
-----------------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder