Araştırmacı
- Eğitimci
EĞİTİMİ : İlkokulu doğduğu köyde, liseyi
Maraş’ta ve Erzurum Nene Hatun Öğretmen okulunu bitirdi. İstanbul’da
öğretmenlik yaptı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi, Edebiyat fakültesi, Türk
dili ve edebiyatı bölümünü bitirdi.
Sırat’ı
Müstakim’in (*) Tasnif ve İnteksini yaptı.
GÖREVLERİ
Maraş
Eğitim Enstitüsü ve Öğretmen Lisesi, Endüstri meslek Lisesi, İmam-Hatip lisesi
ve İbrahim Çalık Lisesi Edebiyat öğretmenliği, Nevşehir - Gülşehir Lisesi.
Kıbrıs;
Sedat Simavi End. Mes. Lisesi, Öğretmen Okulu ve Haydar Paşa Ticaret Lisesinde
Türk Dili ve edebiyat Öğretmenliği yaptı ve Koordinatör olarak çalıştı.
EMEKLİ:
2002 Yılında emekli oldu.
SEÇİM: Birara Maraş
İl Genel Meclisi Üyeliğine seçildi.
ESERLERİ
1·
Kıbrıs Türk Şiiri (Güldeste)
2.
Kıbrıs Türk Nesri (Güldeste)
----------------------
(*)
1908 Yılında Eşref Edib’in çıkardığı dergi. Bu dergi daha sonra Sebil’i Reşat
olarak yayın hayatını sürdürdü.
Yazar
Ramazan Okumuş, 1908 Yılında yayınlanan Sırat’i Müstakım dergisini 182 sayısını
inceledi.
Mehmet
Akif Ersoy,un ilk şiir ve yazıları Sırat’ı Müstakım de yayınlandı.
----------------------
Araştırmacı
Yazar Ramazan Okumuş'un Kıbrıs Türk
Şiiri (Güldeste) eserinden iki ozanı örnek olarak veriyorum.
HAKKI
YÜCEL
1952
yılında Kıbrıs’ın İnönü (Sinde) köyünde doğdu. Kaleburnu’nda başlayan ilk
öğrenimini sırasıyla Larnaka ve Lefkoşa’da tamamlamıştır. Lefkoşa Türk Lisesini
bitirdikten sonra İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yine İstanbul ‘da
ihtisasını tamamlayarak 1981 yılından itibaren Serbest Göz hekimi olarak
çalışmaya başladı. Halen mesleğini sürdürmektedir.
İlk
şiirlerini lise yıllarında yazdı. Anlamlı çıkışını “74 Kuşağı” olarak
tanımlanan genç şairler grubu arasında yapmıştır. Şiirlerinin bazıları Türkiye
ve Kıbrıs ‘ta çıkan çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı .
“Acı
Sürgün” (1986), yayınlanan tek şiir kitabıdır .
KIŞ
ŞİİRİ
Aylardan
kasımdı
Seller
alıp götürmüştü İstanbul’u
Baktım
geçen kuşun ardından
Gökyüzü
kırık bir daldı
Sigaraya
başladım tekrar
Gün
yeni açılan paketti
Anıları
yakıyordum ucundan
Külü
ki yasak sevgiliydi
Dayadım
başımı cama
Bulutların
ortasında bir dünya
Uğultusu
yokuşa tırmanıyordu
Düşenler
ve geçenler vardı hala
(Acı
Sürgün , 1986- Lefkoşa)
KARANFİL
-O
çiçekte açan dört şaire –
hani
bir damla kan düşer suya
ala
boyanır mavinin gömleği
ya
da bir ses vurur karşıdan dağa
bütün
gökyüzü duyar aksini
dağa
değil çiçeğe vurmuştu
karanfil
koymuştu çiçek adını
suya
değil ufka kanatlanmıştı
bulutlar
kesmişti akınını
soyunda
sessiz bir ağaç
solan
yapraklardan sancılı sürgünden
ateş
karıldı kor bulundu yanan kömürden
bir
kıvılcım çizdi umudun bayrağı
karanfil
sen bir çiçektin
ölü
toprak nasıl duysun kanını
açardın
gençtin ve güzeldin
tomurcuğun
silerdi eskinin figanını
dört
elden kesildi göbeği
uzun
bir şirin sancılı sabahı
savaş
geçti dostluk kaldı
karanfil
rüyaların çiçekli durağı
sen
ki yeşeren bir sevdaydın
solan
bir mevsimin yorgun göğsünde
kırıldın
düştün dağıldın
adın
şimdi hangi geçenin sesinde
------------------
NEVZAT
YALÇIN
Kıbrıslı
olan Nevzat Yalçın,1949 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi’ni bitirdikten sonra bir süre radyo spikerliği ve Londra’da 1958 ‘den
1964’e kadar Türkiye Büyükelçiliği’nde tercümanlık yapmıştır. Ortadoğu Teknik
Üniversitesi öğretim üyelerindendir.
Şiirlerinde
aruz ölçüsü yanında hece ölçüsünü ve serbest biçimleri denemiştir. Şiirlerinde
çeşitli konuları işlemiştir. Kıbrıs’la ilgili şiirlerinde ise Kıbrıs’ın güzelliğini
ve Kıbrıs sevgisi konu olarak hakimdir.
KIBRIS’A
SESLENİŞ
Kıbrıs,
bugün, yarın inan olsun kanımdasın
Sevginle
sen uzakta değil ta canımdansın
Ömrün
boyunca benzetemem vehmedip seni
Gafletle
afrodit diye yazmışlar ismini.
Yok
yok yabancı şarkıya gelmez senin sesin
Sen
gözlerinde nemle tüten Fatma , Ayşe’sin
Sen
bunca yüz yılın yiğit ecdadımın kızı
Sen
kanlı maceraların aksiyle kırmızı.
Itrınla
toprağınla karışsan haşır neşir
Ruhumla
kalbim işte bu hicranla söyleşir
Bir
pembe tül içinde hayalin mi gördüğüm
Bağırmak
bir yılan gibi, hasret düğüm düğüm .
Sen
nerdesin ve maviliğin şimdi nerdedir?
Gönlüm
o burcu burcu tüten bahçelerdedir
Her
an kulaklarımda sesin, her yanımda sen.
(Halkın
Sesi Gazetesi)
MERDİVEN
Kırkbirinci
basamağında şimdi
Boşluğa
uzanan bir merdivenin
Avuçlarında
bir yığın gül var
Ve
Senfoni Pastoral’i Bethoven ‘in
Gizli
orkestralarda çalınıyor .
Ömrün
yarısından ötede
Kar
yağa dursun şafaklarıma
Bakıp
da bakıp da aklarıma
Öfkeleniyorum
aynalara
Acı
söyleyen dost aynalara
Güçlü
ellerimle yasak bahçelerde
Sarı
ayvalar güz çiçekleri topluyorum.
Sonbaharın
nar çiçekleri
Nar
kırmızımsı ağızlar gibidir.
Varsın
dönedursun havada kuşlar
Henüz
bir öğle zamanı içimdeki
Ne
korku, ne telaşa hacet var
Bir
altın çağın başındayım dostlar.
Kırkbirinci
basamağındaki şimdi
Boşluğa
uzanan bir merdivenin
Dev
sevgilere uzanıyor ellerim
Ve
sarı ayvalar, güz çiçekleri topluyorum.
----------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder